Bundan dört ay önce (Ocak 2003) internet aracılığıyla başlatmış olduğumuz Sabetaycı Yapılanmaya Karşı Bilinç ve Tercihli Alışveriş İnsiyatifi (S.B.T.A.I.)önemli mesafe aldı ve katılımlarla bir sivil toplum hareketi haline geldi. Bu hareketi başlatan yazımızın yenilenmiş halini aşağıda bilginize sunuyor, sizi vatandaşlık sorumluluğunuz adına kendiniz ve ülkeniz için bilinçli olmaya ve çevrenizi bilinçlendirmeye çağırıyorum.
Bu yaziyi "derin devlet/derin irade", laiklik, 28 Subat ve basörtüsü konularinin temelindeki gerçek olgunun aydinlanmasina katkida bulunmak, Mehmet Şevket Eygi, Yalçın Küçük ve Abdullah Muradoğlu'nun kapilarini açtigi ancak bilgisizlik ve bazi çekincelerle daha fazla üstüne gidemedikleri müslüman kimlikli yahudilik (sabetaycilik) konusunu devlet, özel sektör ve sivil toplum örgütleri bazindaki yapilanmalari açiklayip isimler vererek (yazimin amaci insanlari desifre etmek degil bir yapiyi ortaya koymaktir, sadece bazi örnekler vermekle yetinecegim) anlatmak amaciyla yaziyorum. Amacim bir cadi avi baslatmak degil Türkiye'nin özgür iradesi adina halkin bilinçlenmesi ve 'tercihli alışveriş insiyatifi'ne katılmasıdır. Bu emailin ardından alacağınız ikinci email sabetaycılıkla ilgili bazı yazılar ve sabetaycıların isim ve soyadlarini nasil seçtiklerini gösteren bilimsel bir çalismadan (bu çalisma internette bir çok sitede yayinlandi, çalismada da belirtildigi gibi buradaki bazi soyisimlerine sahip müslüman Türk aileler oldugu gibi soyadi bu çalismada verilmemis sabetayci aileler de vardir; buna göre okuyunuz) oluşmaktadır.
Bu yazinin sonunda ünlü sabetayci yazar Orhan Pamuk'un New York'ta bir özel sohbette "Bizim bir devlete ihtiyacimiz vardi. Önce Müslüman olduk ve uzun maceralardan sonra Türkiye'yi elimize geçirdik" diyerek neyi kastettigini, Okan Bayülgen'in İstanbul kökenli olmayan insanları neden hor gördüğünü, Yalçin Küçük'ün neden 'Türkiye İsrail'in rezerv devletidir' ve 'bu ülkede bir yere gelebilmek için sabetayci olmak gereklidir' dedigini anlayacaksiniz (Buna bir ekleme de ben yapayim: sabetayci degilseniz bir yere gelebilmek için mason olmak çok fayda sağlar). Her din ve etnik kimlikten Türk vatandasi bunlarin derinligine bilincine varmadigi sürece Türkiye'nin mutlu ve basarili insanlarin özgür iradelerince yasadigi adil bir ülke olabilecegini sanmiyorum.
Her seyden önce cemaatin bir mensubu olarak "sabetayci" ve "sabetaycilik" isimlerini sevmedigimi, bunlari anlami çarpitan yapma isimler olarak gördügümü belirtmek zorundayim. Dogru kelime 'yahudi asilli' olmalidir, neticede Sabetaycilik bir Yahudi tarikatidir; bu yüzden bu yazida her iki terimi de kullanacagim. Günümüzde dini vecibeler eskisi kadar yerine getirilmiyor olsa da inançlar muhafaza ediliyor ve irk da bozulmamistir (Sabetay Sevi Selanik'e 350 yil önce sürülmüs olabilir ancak 50 yil öncesine kadar evlilikler tamamen cemaat içinden yapilmistir. Halen de cemaat içinden evlenenler müslümanlarla evlenenlerden çok daha fazladir. Inancimiza göre bir müslümanla evlenmek dinsizlik ve kirlenmisliktir). Dini vecibeleri farkli ölçülerde yerine getirenler hala önemli sayida olsa da Ilgaz Zorlu'nun ifade ettigi elitist ve zengin sabetaycilarin sabetayci olmayi bir 'farklilik' anlamina indirgedigini ve laikligin bir din haline gelmekte oldugunu kabul ediyorum; bu ikinci olgu da musevilige tepkiden çok islama ve müslümanliga karsitliktan kaynaklaniyor.
Simdi yukarida bahsettigim gibi yahudi asilli kisilerin yapilanmalarini kurumlar bazinda açiklayacagim.
ÜNIVERSITE: Ülkemizin hemen bütün önemli üniversitelerinin rektörleri yahudi asillidir. Bu da basörtüsünün neden siyasal islamin simgesi oldugu aldatmacasiyla çarpitildigini, rektörlerin neden yeni hükümete böylesine sasirtici bir çikista bulunduklarini açikliyor zannederim. YÖK baskani Kemal Gürüz, Istanbul üniv. rektörü Kemal Alemdaroglu ve medyatik yardimcisi Nur Serter, Koç üniv. rektörü Seha Tiniç, Galatasaray üniv. rektörü Erdogan Teziç, Bilgi üniv rektörü Lale Duruiz ve eski rektör Ilter Turan, Bogaziçi üniv. rektörü Sabih Tansal ve eski rektör Üstün Ergüder, Isik üniv. rektörü B. S. Yarman, Marmara üniv. rektörü Tunç Erem sabetayci (yahudi asilli)dır. Medyada çok görülen ve kanaat önderi olarak sunulan Asaf Savas Akat ve esi Nilüfer Göle, Eser Karakas, Ahmet Insel, Taner Berksoy, Kenan Mortan gibi hocalar ve medyada ismi çok geçen hukuk profesörlerinin çogunlugu sabetaycidir. Nasil Sisli Terakki ve Feyziye Isik Mektepleri cemaatin ortaögrenim okullariysa Isik ve Bilgi üniversiteleri de yüksekögrenim kurumlaridir.
ORDU: 28 Şubat'ın mimarı olan ve laiklik ve Atatürkçülük konusunu sasirtici üsluplarda dile getiren Çevik Bir, Dogu Aktulga, Dogu Silahçioglu (Sultanbeyli ilçesine dindar çogunluga nispet olsun diye izinsiz Atatürk heykeli diktiren pasa) ve Yalçin Isimer (GATA'nin açilisinda 'belleyecegiz' konusmasini yapan pasa) yahudi asillidir. Yalçin Pasa ayni zamanda masondur. Ülkemizde Atatürkçülük açik ara bir numarali istismar konusudur. 1930'larin dünyasinda Atatürk'ün cumhuriyet yönetimini oturtmak ve reelpolitik geregi yaptigi bazi köseli uygulamalar gerçek ilkeleriyle sanatli bir biçimde karistirilip retorikle süslenerek 'dogru budur' diye sunuluyor. Her kurumun içinden cemaatimiz mensubu birileri dezislamizasyonu rasyonalize etme, çikar saglama ve temayüz etme adina onu daha çok sahiplenir görünüp istismar ederken bazi saf müslüman Türkler de onlardan geri kalirlarsa suçluluk hissedeceklerinden veya kurumlarinda ilerleyemeyeceklerinden dolayı bu oyuna bilinçsizce katilmaktadirlar; Türkiye'nin içinde bulundugu illüzyonun sebebi budur.
Ordu, cemaatin disisleri kadar olmasa da oldukça güçlü oldugu bir kurumdur, çesitli dönemlerde genelkurmay baskanina kadar her düzeyde pasalarimiz oldu. Halen de Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman cemaatimiz mensubu her seviyede bir çok general ve kurmay subaylarimiz bulunuyor. Terfilerde ve atamalarda cemaat mensuplari gözetilir, harp okullari ve sinif okullarina mutlaka yeterli sayida ögretmen gönderilmesine dikkat gösterilir. ASAL'da her zaman birileri bulundurulur; eger ayni yüksek gelir düzeyine sahip aileler arasinda bir arastirma yapilsa sabetaycı olanlarin müslüman Türklere göre çok daha rahat yerlerde askerlik yaptiklari görülecektir. Bir diger nokta askeri alimlardir: ordunun alim yaptigi ekipman ve silah tüccarlari/aracilarin önemli bir bölümü sabetayci yada sabetayci baglasigidir.
Ordu içindeki sabetaycı yapılanmanın gücüne örnek olarak Oyak şirketi olan Renault MAİS'in son üç genel müdürü Ateş Ünal Erzen, Onur Baytok ve İbrahim Aybar'ın ve Aselsan'ın genel müdürü Necip Kemal Berkman'ın sabetaycı olduğu örneğini verebilirim. Oyak grubu sabetaycıların yoğunlukta olduğu ve terfilerin çoğunlukla cemaat içinden gerçekleştiği bir gruptur.
SIYASET: Tansu Çiller ve esi Özer Uçuran, Rahsan Ecevit (her iktidar döneminde ve özellikle 1974'te cemaatin devlet içinde güçlenmesini saglamis çok önemli bir isimdir), Erdal Inönü'nün esi Sevinç Inönü (Sohtorik'lerden), DTP'nin basina geçirilen Mehmet Ali Bayar, Ismail Cem (dedelerinden biri hahamdir), Kemal Dervis, Sükrü Sina Gürel, Bülent Tanla, Sefa Sirmen, Hüsamettin Özkan'in dünürü Erdogan Alkin, Cem Uzan'in esi Alara Koçibey, Altan Öymen, eskilerden Haluk Bayülgen, Barlas Küntay, Hayrettin Erkmen, Ahmet Isvan yahudi asillidir. Ayrica komünizmin Türkiye'deki ilk öncüsü Mustafa Suphi, 80 öncesi komünist liderlerden Mehmet Ali Aybar ve Behice Boran, günümüzden Ercan Karakas da sabetaycidir. Osmanli imparatorlugunun çöküsüne sebep olmus Ittihat ve Terakki'nin önde gelenleri ve birer mason olan Cavit bey ve Dr. Nazim sabetaycidir (Talat ve Cemal pasalar da masondur, masonluk Osmanli devletinde Selanik merkezli yayilmistir. II. Abdülhamit'i deviren Hareket Ordusu da Selanik'ten yola çikmistir.). Adnan Menderes'in başbakanlık müsteşarı Ahmet Salih İlkorur sabetaycıdır ve döneminin maşrık-ı azamıdır; locaların Atatürk tarafından kapatılmasından sonra masonluğun Türkiye'deki ikinci doğuşunu gerçekleştirmiş kişidir. 27 Mayıs ihtilali de esasında bir Karakaş-Kapani çekişmesinin sonucudur. Bu çekişme Yakubilerin tarafsız kalmadığı bir ortamda günümüzde de devam etmiş ve İsmail Cem'in cumhurbaşkanlığı adayı sırasında iyice belirginleşmiştir. Cemaatte 'kendinden menkul bir mesih bozuntusu' olarak görülen Ilgaz Zorlu bu çekişmede Kapancılar adına çalışmaktadır (Zorlu'nun tüm ifşaatlarına rağmen hala öldürülmemiş olmasının bir sebebi bu, diğeri de ölümünün kamuoyunun ilgisini tamamen sabetaycılık konusu üzerine yoğunlaştıracak olması tehlikesidir). Cem Boyner'in YDH'si ve Ismail Cem'in YTP'si basarisizliga ugramis birer sabetayci insiyatiftir. Ismail Cem ve Mehmet Ali Bayar'in siyasi çizgilerinin farkli olmasina ragmen seçim öncesi ittifak kurma düsüncelerine kimliklerinden dolayi sasirmamalidir. Cemaatin önde gelen işadamları 1970'lerde grevleri körükleyen solculara karşı ve 1990'lardan itibaren Refah partisinin büyümesini önlemek adına MHP'yi parasal olarak desteklemeyi bir politika olarak benimsemiştir (MHP sabetaycı bir parti değildir sadece cemaat çıkarları MHP'nin desteklenmesini gerektirmiştir.)
DISISLERI: Disisleri cemaatin isdünyasiyla birlikte en güçlü oldugu alandir. Disisleri bakanlarimizin ve diplomatlarimizin önemli bir kismi yahudi asillidir. Ismail Cem, Sükrü Sina Gürel, Ilter Türkmen, Emre Gönensay, Coskun Kirca, Onur Öymen, Kaya Toperi, Zeki Kuneralp, Özden Sanberk, Yalim Eralp, Filiz Dinçmen yahudi asillidir. Bu diplomatlar emekliliklerinden sonra medya tarafından uzman ve kanaat önderi olarak sunulmaktadır.
DIGER BÜROKRASI: Yargitay Cumhuriyet Bassavcisi Sabih Kanadoglu, Merkez Bankasi eski baskani Gazi Erçel, simdiki Hazine Müstesari Faik Öztrak, Cumhurbaskanligi sekreteri Tacan Ildem yahudi asilli bürokratlardir. MİT müsteşarı olmanın şartı sabetaycı yada mason olmaktır. Knedisi de mason olan Şenkal Atasagun'un (babası bir generaldi) selefleri olan Ziya Selışık, Fuat Doğu ve Sönmez Köksal vs. masondurlar. Hiram Abas da masondur. 12 Eylül yönetimi tarafından kendisine MDP'nin kurdurulduğu orgeneral Turgut Sunalp 80 öncesinin kontrgerila örgütü Ergenekon'un başıdır ve aileden masondur.
SIVIL TOPLUM ÖRGÜTLERI: ÇYDD ve ÇEV tamamen sabetayci insiyatifle kurulmus sivil toplum örgütleridir. ADD (Atatürkçü Düsünce Dernegi) Atatürk'ün bir araç olarak kullanilmasi amaciyla cemaat tarafindan kurulmustur. Üç onur kurucusundan biri Kapancilar kolundan Münci Kapani'dir ki diger iki onur kurucusundan da en az birinin cemaatten oldugunu saniyorum, ayrica dernegin 1. numarali kurucusu kayitlarda Hifzi Veldet Velidedeoglu olarak geçer ki kendisi sabetaycıdır. Gazeteciler Cemiyetinin son iki baskani Nezih Demirkent ve Nail Güreli yahudi asillidir. TÜSIAD da yari yahudi-insiyatifli bir kurumdur. YASED baskani Faruk Yöneyman da sabetaycidir. Cemaatin en güçlü ve kamuoyunu yönlendirmede en çok umut baglanan sivil toplum örgütü TESEV'dir ki 16 yönetim kurulu üyesinden benim tanidigim su isimler yahudi asillidir: Özden Sanberk, Yilmaz Argüden, Can Paker, Üstün Ergüder, Ilter Turan, Ilter Türkmen, Ersin Kalaycioglu. Ayrica yahudi olan Ishak Alaton da (Ishak bey'in digerlerinin aksine nüfus kagidinda da musevi yazar, yani sabetayci degildir) bu vakfin yönetim kurulu üyelerinden biridir. Bu tür sivil toplum örgütleri kurulurken, yönetime adam seçerken ne olur ne olmaz diyerek kadronun tamamen sabetayci olmamasina özen gösterilir. Diger üyeler mason localarinin sabetayci olmayan üyelerinden, aparat diyebilecegimiz baglasiklardan ve sempatik isimlerden seçilir. Ahmet Salih İlkorur gibi Hür ve Kabul Edilmis Masonlar Büyük Locasi'nin merhum büyük üstadi Sahir Talat Akev de sabetayciydi (yerine geçen Demir Savasçin kendisi gibi sabetayci olan Can Atakli'nin kayinbiraderidir). Mimar Sinan Locasi'nin eski üstadi muhteremi Resat Atabek, yine üstadi azamlardan Cumhur Ferman da sabetaycilardandir. Masonluk bugün cemaatin organize olmasinda çok önemli bir islev görürken sivil toplum örgütlerimiz de medyayla birlikte kamuoyunun istenildigi yönde olusturulmasina hizmet etmektedir.
BASIN: Cumhuriyetin kurulusundan beri Türkiye'de basin sabetayci güdümlü olmustur. Ahmet Emin Yalman, Sedat Simavi, Haldun Simavi, Abdi Ipekçi, Zekeriya Sertel yahudi asillidir. Sabah ve ATV'nin sahibi Dinç Bilgin yahudi asillidir. Bu grubun hemen bütün önemli isimleri yahudi asillidir; Güngör Mengi, Ruhat Mengi, merhum Gülçin Telci, Murat Birsel, Okay Gönensin, Levent Tüzemen, Ilker Sarier, Sedat Sertoglu, Ercan Arikli vs. NTV'nin sahibi Ferit Sahenk (Dogus grubu) yahudi asillidir (NTV bugün cemaatin Can Paker ve TESEV güdümlü programlarla kamuoyunu yönlendirdigi en önemli TV'dur). Dünya gazetesinin kurucusu Nezih Demirkent ve genel yayin yönetmeni Osman Arolat sabetaycidir. Milliyet, Hürriyet, Radikal, Posta, Kanal D ve CNNTürk'ün sahibi Dogan grubu ve Aksam, Show TV ve Cumhuriyet'in % 40 hisse sahibi Çukurova gruplari da Isdünyasi bölümünde anlattigim gibi cemaat baglasigidir. Vatan gazetesi eski Sabah çalisanlari tarafindan çikarilmaktadir, sabetaycıdırlar. Medyamizin önemli simalari olan Nuri Çolakoglu, Güneri Civaoglu, Mehmet Ali Birand, Can Atakli, Ali Sirmen, Gülgün Feyman, Umur Talu, Aziz Üstel, Nazli Ilicak, Cengiz Çandar, Ilnur Çevik yahudi asillidir. Mehmet Barlas da esi Canan Barlas (Can Paker'in kardesi) dolayisiyla cemaatle akraba ve kraldan fazla kralcidir. Murat Belge sabetaycı Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun yeğenidir. İletişim yayınlarını kurarken arkasındaki finansör sabetaycı Osman Kavala'ydı. Hep basındaki sabetaycı yazarlardan bahsedilir ama Zeynep Göğüş ve Mehmet Altan gibi eşleri sabetaycı olan yazarlar unutuluyor. Gazeteler ve televizyonlarda toplumu yönlendirmek için kanaat önderi olarak sunulan kimseler arasında sabetaycılar ağırlıktadır ve is dünyasinin genelinde oldugu gibi sabetayci birilerini çalistirmak bir medya kurumunun basarisi için olmazsa olmaz bir parametredir.
ISDÜNYASI: Koç Grubu ve Çukurova Gubunun üzerinde hem büyüklükleri hem de yapilarinin ilginçligi sebebiyle özellikle duracagim. Akkök grubunun sahibi Dinçkök'ler, Sahenk'ler (Dogus grubunun sahibi olan bu ailenin Ayhan Sahenk vakfi'nin logosu Davud yildizinin stilize edilmis halidir), Eczacibasi'lar, Koçman'lar, Cem Boyner, Tekfen'in sahiplerinden Feyyaz Berker, Feyyaz Tokar, Bezmen'ler, Edin'ler, Özgörkey'ler, Atabek'ler, Dedeman'lar, Merzeci'ler, Kurttepeli'ler, Sahap Kocatopçu, Ömer Çavusoglu, Ahmet Kozanoglu, Ali Üstay, Arman Kirimli, Alp Yalman, Faruk Süren, Nur Akgerman, Mehmet Üstünkaya, YKM'nin sahibi Tan ailesi, Feyyaz Tokar, Ibrahim Betil, Akin Öngör, Kahraman Sadikoglu, Henkel'in yönetim kurulu baskani Can Paker, Siemens'in yönetim kurulu baskani Zafer Incecik, STFA'nin kurucularinin manevi oglu Eser Tümen (CNNTürk'te çalisan kizi Esra Tümen Raif Dinçkök'le evlenmek üzere) ve torunlari Taskent'ler yahudi asillidir. Isdünyasinin önemli aileleri içinde güçlenmek, baglasik olusturmak ve güvenlik sübabi kabilinden çocuklarini sabetayci ailelerin çocuklariyla evlendirmek, sabetayci ve mason profesyoneller çalistirmak (uluslararasi sirketlerde dahi masonluk ve sabetaycilik yükselmede etkilidir) çok önemlidir; Koç'u büyüten isadamligindan çok yahudiler ve sabetaycılarla baglasik kurmus olmasidir. Cemaat mensuplari her kurumda oldugu gibi isdünyasinda da birbirlerini tutar, birbirlerine is verir, birbirlerinden alisveris eder (otomobil bayisinden insan kaynaklari danismanina kadar), cemaat arasindan çikan yetenekli gençlere çesitli imkanlar sunar, mutlaka bir yerlere getirir, örnegin Can Paker'i Henkel'in basina geçiren Alber Bilen'dir, Ugur Bayar'in Özellestirme Idaresinin basina geçirilmesi, Ismail Cem'in 80 öncesi TRT genel müdürlügüne atanmasi bu türden nepotizm, kayirma ve kadrolasmalarin siyasetteki izdüsümlerine örnektir. Talat Halman'in Erendiz Atasü'yü itelemesi dahi bu tür bir pazarlama örnegidir. Bir ilginç not: bugün Türkiye'nin neredeyse bütün büyük müteaahhit sirketlerinin sahipleri yahudi asillidir yada akrabaliklari vardir. Sadece bir kaç örnek: Alarko'nun sahiplerinin yahudi oldugunu herkes biliyor. Tekfen (Feyyaz Berker), Enka (Sarik bey yahudi asilli degil bildigim kadariyla ama Sisli Terakki mezunudur ve kizi Zeynep Keyman bir sabetayciyla evlidir), STFA (Eser Tümen ve torun Taskent'ler sabetaycidir ki bunlardan Nur Taskent yakin zamana kadar sabetayci Dedeman'lardan Özlem Önal'la evliydi).
Gazetelerde çikan ve Hazine yada BDDK tarafindan dogrulanan Isviçre bankalarinda Türklere ait 65 milyar dolar oldugu haberini size biraz açayim: isin içinde oldugum için biliyorum ki bu paralarin büyük kismi cemaatimiz mensuplarinindir. Bu topraklarda yapilan ticaretle ele geçen paranin çesitli yollarla bu topragin disina kaçirmanin güdüsü de güven yada ekonomik istikrarsizliga tepkiden öte 'Türkiye'li degil Türkiye'de yasayan bir sabetayist' hissetmekten ileri geliyor. Ekonomi istedigi kadar iyiye gitsin, o servet buraya gelmez.
KOÇ Grubu: Vehbi Koç müslüman Türk'tür. Peki acaba sirketlerinin üst düzey yöneticilerinin çogunluk yahudi asilli olmasinin (örnegin şimdiki Koç Holding'in CEO'su Bülent Özaydınlı -orgeral İrfan Özaydınlı'nın oğludur-, Mehmet Ali Berkman, Tugrul Kutadgobilik, Arçelik'in genel müdürü Nedim Esgin, Hasan Bengü , Mehmet Ali Neyzi, Mehmet Barmanbek yahudi asillidir, Tofas'in eski CEO'su Jan Nahum ise Ishak Alaton gibi 'resmen' yahudidir. Sabetayci Orhan Pamuk'un babasi Gündüz Pamuk da Koç'ta çalismis ve Aygaz'in genel müdürlügünü yapmistir) tek sebebi yukarida anlattigim baglasik mantigi midir? Simdi Koç ailesinin yapisina bakalim. Bu örnegi sabetayci ailelerin akrabalik iliskilerine güzel bir örnek olmasindan dolayi biraz genis tutacagim. Bir baska güzel örnek için Ismail Cem'in iliskilerini anlatan kitabi okuyabilirsiniz. Vehbi Koç'un esi Sadberk hanim, Vehbi bey'in teyzesinin kizdir. Sadberk hanim'in baba tarafindan kuzeni Hürriyet'i kuran Sedat Simavi'dir. Sedat Simavi, Hürriyet'i kurarken bütün sermayeyi Koç'un ortagi Eli Burla saglamistir (Aydin'in Dogan'in Milliyet'i Ercüment Karacan'dan almasina aracilik eden de yine Koç olmustur). Sadberk hanim, Sadullah-Nadire Aktar çiftinin ikinci çocugudur. Birinci çocuklari Adile Hanim, Akfil'in kurucusu Ihsan Mermerci'yle evlenmistir. Ogul Rahmi Koç Çigdem Meserretçioglu'yla evlenmis, bu evlilikten Mustafa, Ömer ve Ali Koç dogmustur. Çigdem Meserretçioglu yine Izmir'in eski çok zengin ailelerinden sanayici ve armatör Avni Meserretçioglu ile esi Suat hanim'in kizidir. Çigdem hanim, Rahmi Koç'tan sonra Erol Simavi'nin oglu Günaydin'in sahibi Haldun Simavi'yle evlendi. Mustafa Koç, Izmir'in ünlü zenginlerinden Izmir Yün Mensucat'in sahibi olan Giraud'larin kizi Caroline ile evlidir. Suat hanim ünlü armatör Kemal Sadikoglu'nun kizkardesidir. Armatör Sadikogullari'nin kizlarindan Varlik hanim, Alp Yalman'la, Berna hanim Bilderbergli Feyyaz Tokar'la, Rabia hanim Çapamarka'nin sahibi Vecdi Çapa'yla, Esin hanim ise Milliyet Gazetesi yazarlarindan Yilmaz Çetiner'le evlenmistir. Meserretçioglu çiftinin Çigdem Hanim'in disindaki diger iki çocugundan biri olan Güldem hanim da, Ipragaz'in sahibi Yücel Kurttepeli'yle evlidir (Koc.net sirketi Ali Koç'un Emre Kurttepeli'nin kurdugu Forsnet'i satinalmasiyla kurulmustur, Kurttepeli daha sonra Mynet'i kurdu).
Dolayisiyla Koç ailesinin bugünkü üçüncü neslinde hem anne hem baba tarafindan yahudi kani vardir. Bir yanlis anlamaya sebep olmamak için Rahmi beyin cuma namazlarina giden bir müslüman oldugunu söylemeliyim; bunun takiyye olmadigini düsünüyorum. Ogullari da yahudi inancinda olmayabilirler ancak kanbagindan ve aile geleneginden dolayi sabetayci etkisi ve baglasikligi hayatlarinda her zaman önemli bir parametredir. Koç tarafindan büyütülen Aydin Dogan da bu baglasik mantigini uygulayarak büyümüstür, en önemli tepe yöneticisi Imre Barmanbek de sabetaycidir.
ÇUKUROVA Grubu: Karamehmet ailesi müslüman Türk'tür. Ancak eger benim bildigim Eliyesil'lerle ayni aile ise esinin gelmekte oldugu aile yahudi asillidir. Agabey Samsa Karamehmet'in kizi Show TV'nin genel müdürü Zeynep Karamehmet de bir sabetayci olan Firat Gönenç'le evlidir. Çukurova Holding'in yönetim kurulunun aile disindaki üyeleri üç kisi haricinde sürekli degisir: Osman Berkmen, Sezer Birgili ve Sadi Gücüm. Bu üç kisi de sabetaycıdır.. Grubun çok sayidaki sabetayci profesyonelleri arasinda Nejat Yalim, Bülent Ergin ve Melih Araz'i da saymaliyim. Çukurova'nin Turkcell'deki ortaklari Murat Vargi ve Kavala ailesi de sabetaycidir. Turkcell'in eski genel müdürü Cüneyt Türktan, finans müdürü Tokay'lardan Ekrem Tokay ve Digiturk genel müdürü Ertan Özerdem de sabetaycidir. Çukurova'nin borçlarina karsilik (Isviçre'deki paralari borcunu ödemeye yeter de artar bile) devlete degerinin 25 katina kakalamaya çalistigi A-tel'deki ortagi ise (Sabah'in sahibi ve ortagi Çukurova gibi banka hortumcusu) sabetayci Bilgin ailesidir. Çukurova grubunda da Koç grubu gibi sabetayci etki çok güçlüdür. Bu grup 80 öncesinde altin kaçakçiligi, sonrasinda da yedek parça kaçakçiligi, lisanssiz Caterpillar parçasi üretimi (Mehmet Emin Karamehmet bu nedenlerle iki kez yurtdisina kaçmak zorunda kaldi), banka hortumlamak, yurtdisina para kaçirmak, Isviçre'deki sirketleri araciligiyla vergi vermemek (KDV'den bahsetmiyorum) -ki isdünyamiza bu Isviçre manevralarini sevdiren o oldu-gibi hukuksuz eylemleriyle isdünyamizin yolsuzluktaki öncüsüdür. Karamehmet son 15 yildir devletle islerini Günes Taner araciligiyla yürütürdü. Turkcell'in degerinin bu kadar artmasina sebep olan GSM ihalesinin iki yil geciktirilmesinin altinda Taner'in imzasi vardir. Bilin bakalim Günes Taner'in kimligi nedir? Bildiniz; sabetaycıdır.
CEMIYET HAYATI: Istanbul sosyetesinin motoru ve trend belirleyicisi sabetayci zenginlerdir: trendy yerler (Ayse Kapanci ve Ayla Sevand'in açtigi yerlerin her zaman tutulmasi), alisveris mekanlari (Akmerkez'in bu kadar popüler olmasi), antikacilik (Rafi Portakal ve Tuncay Artam'in elindedir), emlak geliştirme (Alkent, Edin'lerin Kemer Country'si) vs.. Cemaat, tutmasini istedigi isletme için mutlaka gerekli sirkülasyonu saglar ve çekim merkezi yapar. Cem Boyner'in banka sahibi olmamasına rağmen Advantage Card'ı tutundurmayı başarmasının sebebi budur. (Ilgaz Zorlu cemaatin iyice asimile oldugundan sikayet etmede haksizdir; en azindan benim bildigim son 20 yil içinde elitist ve zengin zümrede cemaat dayanismasi gücünden hiç bir sey yitirmedi. Fakat halka karisan orta düzey cemaat için dediklerini bir parça kabul edebilirim.) Bugün Alem dergisi'nin herhangi bir sayisini elinize alirsaniz içindeki isimlerden belki yarisinin sabetayci oldugunu görürsünüz. Bu dergiyi çikaran sabetay baglasigi Çukurova grubunun Show TV'de Ipek Tenolcay ve Cemil Ipekçi gibi sabetayci ünlülere yaptirdigi programlara yer vermesi, toplum ahlakina zarar veren Televole'yi yayinlamasi, 900'lü hatlari reklam etmesi (toplum ahlakini bozan 900'lü hatlari Türkiye'ye getiren sabetayci Oguz Özerden'dir ki Sabah'in sahibi Bilgin grubunun himayesinde olup bu isten kazandigi paralarla cemaatin Bilgi üniversitesini kurmustur), BBG'yi ilk kez Türkiye'ye getirip yayinlamasi, Yasar Nuri Öztürk-Zekeriya Beyaz'li tartisma ve sohbet programlari dezislamizasyon-dejenerasyon politikasinin bir yandan da para getiren enstrümanlaridir. (Bu politika çerçevesinde halen reformist islami yorumlari olan ilahiyatçilar desteklenmekte, ilahiyat fakültelerinde bu tür kisilerin önü açilmaktadir. Yüzyil basinda da mevlevi ve bektasi dergahlarina adam sokulurmus.)
Sabetaycıların tamamı 1924 mübadili değildir; Eczacıbaşı ailesi gibi. Selanik gibi Milas, Tarsus ve İzmir de önemli sabetaycı merkezlerdir. Cemaatin eskiden Nişantaşı-Teşvikiye-Şişli üçgeninde yoğunlaşan yerleşimi son yıllarda Etiler'e ve özellikle Alkent ve çevresine kaymıştır. Bülbülderesi sabetaycıların gömüldüğü tek mezarlık değildir. Feriköy ve Karacaahmet (özellikle 8. ada) de sabetaycıların gömüldüğü yerlerdir.
Saniyorum derin devlet yada derin irade denen seyin ne oldugunu, bazi kimselerin laiklik anlayisinin neden rasyonelin ötesine geçtigini, basörtüsü sorununun gerçek nedenini, Çevik Bir'in 28 Subat çikisini ve sonrasinda neden Sabah gazetesince cumhurbaskani adayi olarak lanse edildigini, genelkurmaydaki Hasan Tahsin Harekat Odasina neden bu adin kondugunu (Hasan Tahsin -Osman Nevres- bir sabetayciydi ve düsmana ilk kursunu onun attigi sabetayci basin tarafindan uydurulmustur ancak bunun gerçekdisiligi sonradan kanitlanmistir), eski disisleri bakani Coskun Kirca'nin açik islam karsitligi ve din egitimi hakkindaki çirkin söylemininin altinda yatanlari, Can Paker'in neden protestan bir islam talep ettigini, Mina Urgan'in kitabinda neden Necip Fazil ve Yahya Kemal'den asagilamayla sözettigini, özünde bir sabetayci hareket olan Yeni Türkiye Partisi'nin kurulus asamasinda Asaf Savas Akad ve Bülent Eczacibasi gibi insanlarin medyatik desteklerini, rektörlerin ve bazi askerlerin kökeni Atatürk'e baglilikmis gibi görünen anlasilmaz çikislarinin gerçek sebebini biraz olsun anladiniz; tek bir cevap: bu kisiler yahudi asillidir ve cemaatin elitlerinin (hayati kurumlardaki organizasyon gücünden mütesekkil) derin iradesi uyarinca Türkiye'yi tedricen dez-islamize etmek istemektedirler. Cemaat geçen yüzyil içinde asimile olurken mason localari karar mercilerimiz haline geldi; bugünkü ana stratejisi de "dezislamizasyon-dejenerasyon" (bir dostumun esprili bir dille ifade ettigi gibi "gavurlastir, güdüklestir")'dur. 500 yil boyunca baska dindaslarimizin hiç bir ülkede bulamadigi iyilik ve rahatligi bize saglamis müslüman Türk halki parya görmek (keske mason localarinda konusulanlarin kayitlari tutulsa, Yalçin pasanin söylevinin istimini nereden aldigi anlasilirdi), sömürmek, 'gütmeye' çalismak, basörtüsüyle egitim gibi en temel hak ve özgürlüklerinin önüne Atatürkçülügü çarpitan anti-rasyonel anlamlar yükleyerek türbanin (bu kelime başörtüsü yerine bilerek seçilmiştir) siyasal islamin simgesi oldugu safsatalariyla set çekmek ahlaksizliktir, insafsizliktir. Bu tutum son tahlilde Türkiye'ye de zarar vermektedir.
Müslüman Türk halka buradan bir çagrim olacak. Bu sebekemsi yapi içinde sizin hiçkimsenin elinizden alamayacagi iki özgürlügünüz bulunuyor; kime oy vereceginiz ve paranizi nereye harcayacaginiz; bunlari dogru kullanirsaniz ülkenizde bir seyleri degistirebilirsiniz. Kurtulus savasi sürerken Istanbul'daki müslüman halk aliskanlikla Türk bakkallardan degil Rum bakkallardan alisveris ederdi; cebinden çikan paranin Yunan ordusuna bir biçimde yardim olarak silah almakta verilecegini düsünmeden. Bir yandan sikayet edip bir yandan da bu düzeni yöneten muhteris sabetayistlere itibar ederek ve ürünlerini kullanarak destek olamazsiniz. Hepinizi Sabetaycı Yapılanmaya karşı durmaya, yakın çevrenizi sabetaycılık hakkında bilgilendirmeye ve 'Tercihli Alışveriş' yapmaya çağırıyorum. Bu çağrı antisemitik değil antisiyonisttir ve vatandaşlık sorumluluğudur. Kendimden bir örnek vereyim; yazdiklarimdan orta-dindar bir musevi oldugumu ama siyonizm karsiti oldugumu çikarabilirsiniz; benim evime Marks&Spencer, Timberland (orjinal marka) vs. giremez, esim ricam üzerine Revlon yada Estee Lauder kullanmaz; sahipleri siyonisttir çünkü bu sirketlerin, ben de onlari beslemeyi zul addederim; yahudilere en büyük zarar siyonistlerden gelmistir. Pekala siz de Superonline yerine ttnet kullanabilirsiniz, Henkel'in temizlik ürünlerini kullanmayabilir, Sabah almayabilir, Orhan Pamuk okumayabilir, Turkcell yerine Aria yada Aycell kullanabilir, Garanti bankasi yerine baska bir bankayla çalisabilir, Migros, Tansaş, Akmerkez'den alisveris etmeyebilir, Henkel (Yayla, Persil, Tursil, Vernel), Eczacıbaşı (Vitra, Artema, İpana, Selpak, Solo) gruplarının tüketim ürünleri yerine muadillerini alarak paranızla sabetaycı sömürücüleri beslemeyi bırakabilirsiniz. Medyada okudugunuz ve seyrettiklerinizi yazan yada söyleyenin kim ve ne oldugunu düsünerek değerlendirebilir, yönlendirmelere karşı kendinizi koruyabilirsiniz. Kalite ve fiyat eşitleri arasında seçim yaparken tercih yaparak sabetaycı ve bağlaşık grupların ürünlerini almayınız. İşe cep telefonunuzla başlayıp Turkcell yada Telsim hattınız varsa iptal ettirmenizi ve Aria yada Aycell kullanmaya başlayınız.
Sabetaycılık konusunda benim verdiğim bilgilerin dışında çalışma yapmak isterseniz en emin kaynaklar Yalçın Küçük ve Abdullah Muradoğlu'na ait olanlardır. Asıl önemli çalışmaları internette bulabilirsiniz. Ilgaz Zorlu'nun röportajlarından verdiği bilgiler doğrudur fakat Siyaset bölümünde açıkladığım nedenler ve yanar-döner kişiliği sebebiyle muteber bir kimse değil, ayrıca dindar bir yahudi olarak Türkiye'deki sabetaycıların yahudiliğe dönmesi gibi hedefleri bulunuyor.
Bu konuda bütün Türkiye'nin bilinçlenmeye ve tutum takınmaya ihtiyacı vardır; bu bir vatandaşlık sorumluluğudur. Sabetaycı medyanın bu konuyu yoksayması ve türlü engellere karşın biz muhafazakar, sosyalist, liberal, Türk, Kürt, sünni, alevi her türlü kesitten bu konuda bütün Türkiye'yi bilinçlendirmeye ahdetmiş bir grup insan olarak elimizden geleni yapıyoruz.
Kimsenin bu yazdiklarimdan dolayi sabetaycı siradan vatandaslara bir ayrimcilik yapacagini sanmiyorum; antisemitizm bu topraklarda hiç bir zaman görülmedi, bu topraklar yahudiler için hep bir 'Eden' olmuştur.. Cemaatimizin içinde ülkesini seven insanlar çogunluktadir, cemaatimiz Halide Edip, Haldun Dormen, Sertap Erener, Mustafa Denizli gibi degerli insanlar yetistirmistir, isadamlarimiz da bir çok insana istihdam sagliyorlar, vergi ödüyorlar. Bir grup muhteris elitist yüzünden cemaatimizin adi karalanamaz; S.B.T.A.I. olarak tepkimiz de bu grubadır.
Kendimi bir müslüman Türk kadar Türk hissederim, dostlarimin arasinda çok sevdigim müslüman kardeslerim var, bugüne kadar da hiç birinden kimligimden ötürü en küçük bir incitici tavir görmedim. Isyanim cemaatimizin adini kötüye çikaran, Türkiye'yi sömüren muhteris elitistleredir. Türkiye yahudilerin huzurla yasadigi bir ülke olmustur; müslüman halkin 500 yillik hosgörüsüne ihanetle onu Orhan Pamuk'un sözlerinde ifadesini buldugu bir yahudi devleti haline getirmeye kalkmak ihanettir, seytanliktir.
Atatürk'ü dillerinden düsürmeyen ve aslinda onu bu sekilde istismar eden muhteris sabetayci rektör, asker, medya ve derneklerin kim ve ne olduklarini, mevcut yapilanmalarinin ne oldugunu, medyanin bizi nasil yönlendirdigini, bu insanların gerçek niyetlerini asla unutmayalim. Bu yüzyilin basinda üç milyon evladini sehit veren, üstünde yasadigimiz topragi kaniyla haketmis yetmis milyon insanın nasil yasamasi gerektigine kendi özgür iradeleri karar vermelidir, müslüman kimlikli bir avuç elitist yahudi degil.
Mehmet Emre Güreli
Sabetaycı Yapılanmaya Karşı Bilinç ve Tercihli Alışveriş İnsiyatifi Başkanı