SABETAYCILIK OLAYI ve SİYONİZME HİZMETİN BELGESİ!  
Yakup YILMAZ
Sabetaycılık üzerine deneyimli Bir Müslüman -Türk

Burada size Türk yetimlerinin hakkının nasıl 'Siyonizme, Yahudiliğe ve İsrail'e hizmet icin kullanıldığını gösteren belgeler sunuyorum: (Kaynak: http://www.hadassah.org/ )

Öncelikle 'HADASSAH' nedir bilelim:
Hadassah, 'the Women's Zionist Organization', yani 'Kadınların Siyonist Organizasyonu'dur. (Siyonizm: Yahudilerin dünyaya hakim olma idealidir. http://www.otuken.net/siyonizm/ ) .

Aşağıda ingilizce orjinalini geçtiğim ve www.hadassah.org  adresinde tüm detaylı bilgilerin yeraldığı, HADASSAH isimli, Kadınların Siyonist Organizasyonu, 1912 yılında kurulmustur.. Asıl amacı, Siyonizme, Yahudiliğe ve İsrail'e hizmet olan bu örgütün, 'Diplomat veya Diplomat Eşleri' için olan kısmını 1994 yılında o zamanki Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi Onur Gökçe'nin hanımı Aytul  Gökçe kurmus, Ve bu hanımefendi,1998 yılındaki  http://www.hadassah.org/news/augsep98/global.htm  adresinde gördüğümüz habere göre, faaliyetlerine kocasının yeni görev yeri olan Helsinki'de devam etmekte, ve Hadassah için, Türkiye'nin yetimlerinin haklarıyla masrafları karşılanan, elçilik imkanlarını, Siyonizme, Yahudiliğe ve İsrail'e hizmet etmek için seferber etmektedir..
'Meclis İdari Amiri Sayın Ahmet ÇAKAR nerdesin? ' diyesim geliyor!  Tam sana göre çakılacak bir durum daha!
Sayın Ahmet Çakar'ın bunlara 'Vatan Haini' demesi normal!
http://www.hadassah.org/news/augsep98/global.htm   internet sayfasındaki 'Hadassah International Taking Heart and Soul  Global' haberinde Eski İsrail ve Helsinki Büyükelçisi Onur Gökçe'nin eşi Aytul Gökçe'nin bu sionist organizasyonda kurucu-yönetici olduğunu göruyoruz. Bakın ne yazıyor? :
"The traditional gala Ambassadors Banquet was attended by virtually the entire diplomatic corps ¥Gokce, founder of Hadassah-International Corps Diplomatique for women who are diplomats or wives of diplomats. Married to  Turkey's former ambassador to Israel, now serving in Finland, Gokce was returning to Helsinki to launch Hadassah-Finland. 'Why shouldn't I work for Hadassah? ' she asked."
Eğer bir Büyükelçi hanımı Suudi Arabistan, İran, Libya veya Rabita'ya hizmet ettiği anlaşılsa ne olur?
Elçilik Rezidanslarında Müslümanlar için yemekler çaylar verse, kıyamet kopmaz mı?
Siyonizme hizmet edenler ise ödüllendiriliyor!
Hani yurtdışında, özellikle Balkanlardaki zulümden kaçan, Türkiye'ye bir ağabey gibi bakan, Finlandiya'da da sayıları binlerce olan, eski Osmanlı Milletinin müslümanları için (Bosnalı Müslüman Türkler - Sancaklılar - Boşnaklar), bir yemek veya organizasyon düzenleseydi ya bu hanımefendi?
Siyonizme, Yahudiliğe ve İsrail'e açıkça hizmet icin kurulmuş HADDASSAH isimli 'Kadınların Siyonist Organizasyonu'na kurucu üye olarak hizmet ediyorlar..
Etsinler, nasılsa meydanı boş buldular.
1912 yılında kurulmuş bir Sionist kuruluş olan HADDASSAH'a hizmet etmeye devam eden Aytul Gökçe'nin kocası eski Helsinki Büyükelçisi Onur Gökçe'nin ismi de http://www.sephardichouse.org/turks2.html  adresinde de görüldüğü gibi, Yusuf Basalel'in kaleme aldığı 'Osmanlı ve Türk Yahudileri' 1999 baskılı kitabında 'Ünlü Bir Yahudi' olarak yer almaktadır (Spiker Nedim  Saban'da bir Yahudi olarak bu kitapda var.. Hani başörtülü kızların başörtülerini tartışan Nedim!) .
Sionizme hizmet edenler, niçin kendilerini Müslüman -Türk olarak tanıtıyorlar ve kimlere hizmet ediyorlar bilelim?
Bunların hepsi kendilerini Türk-Müslüman, Atatürkçü - Laik olarak tanıtırlar..
Atatürkçülük, Siyonizme hizmet edenlere ne ceza veriyor?
Bunlar kendilerini 'Türk-Müslüman' olarak tanıtıyorlar, sözde oruç tutuyorlar,  bayram namazlarına bile iştirak ediyorlar..
Öte yandan Siyonizme, Yahudiliğe ve İsrail'e hizmet ediyorlar.."Döndükçe, dönüyor Dönmeler!"
Gazeteci Emin Çölaşan yolsuzluk arar hep..
Bundan büyük yolsuzluk olur mu?
Türkiye Cumhuriyeti'ni yurtdışında temsil eden Büyükelçilik, Siyonizme, Yahudiliğe ve İsrail'e hizmet etmek icin seferber olmuş (Belgeler yukarıda) .
Buyurun Hadassah'ın İngilizcesini de kaynaklarıyla okuyun:
'HADASSAH', Women's Zionist Organization':
Kaynak: http://www.hadassah.org/

HADASSAH'S MISSION STATEMENT

HADASSAH, the Women's Zionist Organization of America, is a volunteer women's organization, whose members are motivated and inspired to strengthen their partnership with Israel, ensure Jewish continuity, and realize their  potential as a dynamic force in American society.

Founded in 1912, Hadassah retains the passion and timeless values of its founder, Henrietta Szold, Jewish scholar and activist,  who was dedicated to Judaism, Zionism, and the American ideal.
...
In the United States, Hadassah enhances the quality of American and Jewish life through its education and Zionist youth programs, promotes health awareness, and provides personal enrichment and growth for its members.
...
Eh artık, şapkayı önümüze koyup düşünelim artık.
Yurtdışındaki Türkler, bu dönmelerin icraatlarını görüp; 'Devlet buysa, ben böyle devlete...' deyip, hem devletten hem de devlet adamından soğuyor..
Böylece, kucaktan kucağa düşüyorlar.. Düşene değil, düşürene bak..
Bu Dışişleri böyle Dönmeleri Yurtdışına Büyükelçi diye gönderirse, 4 milyonu bulan Yurtdışındaki vatandaşlarımızı tamamıyle kaybedeceğiz.
Çünkü, çoğu Anadolu'nun bağrından kopmuş gelmiş, dinine diline sadık vatandaşlarımız, böyle siyonist hizmetçilerinin sayesinde, kendi başlarına dini organizasyonlarını kurmaya çalışıyorlar, ve bu organizasyonlarda da bazan Suudi Arabistan parasal olarak finans sağladığından, Vahabilik hızla yayılıyor..
Özellikle Balkan Müslümanları, mülteci olarak bulundukları ülkelerde, genellikle Vahabilerden organizasyon için yardım aldıklarından, onlar daha çok etkileniyorlar..
Türkiye Cumhuriyeti'nin yurtdışında bulunan 4 milyon insanına yönelik, doğru dürüst eğitim ve dini proğramı yok..
Ayrıca, sizlere Gregoris'un Vasiyeti'ni yerine getirenlere karşı dikkatli olmanızı da tavsiye ediyorum.
Nedir Fener Patriği Gregorius'un Vasiyeti?
1821 yılı Nisan ayında Padişah II.Mahmut tarafından, Yunan azınlığı ayaklandırmaya yönelik yazdığı mektup ele geçirildiği için, 'üzerindeki dini elbiseleriyle', Fener Patrikhanesi önünde astırılan, Fener Patriği Gregorius, Rus Çari Alexander'e göndermiş olduğu ve 'Gregorius Vasiyeti' olarak bilinen mektubunda ne diyor?
"Türkler'i maddeten ezmek ve yıkmak imkansızdır. Çünkü Türkler, Müslüman oldukları için çok sabırlı ve mukavemetlidirler.
Bu hasletleri dinlerine bağlılıklarından, kadere rıza göstermelerinden, devlet büyüklerine itaat duygusundan gelmektedir. Türkler'de evvela itaat duygusunu kırmak, manevi bağlarını parçalamak, dini duygularını zayıflatmak icabeder. Bunun da en kısa yolu, milli geleneklerine ve manevıyatlarına uymayan yabancı fikirlere ve hareketlere onları alıştırmaktır. Yapılacak şey, Türklere birşey HİSSETTİRMEDEN bünyelerindeki tahribatı tamamlamaktır."
Ne dersiniz Gregorius'un Vasiyeti hemen hemen yerine getirildi mi?
Benim fikrime göre, Gregorius'un gözleri arkada kalmamıştır artık..
Vasiyet hemen hemen yerine getirildi ve bizler, etek kısaltma, sakal traşı olma ve Avrupa'nın en lüks diskolarına sahip olmakla 'Çağlar Atlıyoruz'!
1948'de İsrail'in ilk Başbakanı olan BEN GURION : "Türkler bize her zaman metresleri gibi davranmışlardır, bir izdivacın ortağı gibi değil. Aman dikkat edelim de aramıza, Müslüman -Türk vs. maskeler altında giren, Ben Gurion'un dindaşları ve ırkdaşları tarafından metres yapılmayalım.
Kalın sağlıcakla,  'Dönme Mikrobuna' karşı dikkatli olun!

Ana Sayfa